Sürdürülebilir Doğa Enerjisinin Olmazsa Olmazı: Akbabalar
Akbabaları leş yiyen hayvan olarak tanımlamak yerine, kalıpları kırıp, alışılmışın dışına çıkarak nesli tükenmekte olan bu canlıların aslında sürdürülebilir doğa enerjisi için ne kadar gerekli olduğunu hatırlayalım ve onları koruyalım.
Doğadaki hiçbir canlı tesadüfen yaratılmadı. Ama akbabaların rolü kesinlikle onlara ne kadar ihtiyacımız olduğunu gösterir nitelikte. Çünkü; her gün kilometrelerce gezip ölmüş hayvanları bulur ve hastalık yayılma riskini ortadan kaldırırlar. Yani hastalıkların önüne geçen nadir canlılar. Leş temizleme değil resmen çevre temizliği yapan canlılar akbabalar, bu muazzam bir özellik.
Geniş kanatları sayesinde gökyüzünde saatlerce özgürce uçabilen akbabalar, kuş türleri içerisinde en yüksekte uçabilen kuşlardır tıpkı Jumbo Jet gibi saatte 914 km hıza sahiplerdir.
Tek eşli akbabalar sadakat konusunda bir çok canlı türüne örnek olacak niteliktedir. Darısı insan ırkının erkeklerinin başına diyelim o zaman, örnek almak lazım vesselam.
İnsanlarda olduğu gibi akbabalarda sofraya hiyerarjiye göre oturur. Grubun en büyüğü ve gagası en kuvvetli olanı her zaman öncelik sahibidir. Sanmayın ki sadece insanlar da var bu özellik, akbabalar da sofraya büyüğü oturtmadan yemeğe başlamıyor yani.
Eski Mısır'da kutsal sayılırdı akbabalar ve Zerdüşt inancına göre de son derece kıymetlidir. Tanrı Thoth’la özdeşleştirilmiş bir kuşun soyunun tükenmesini istemeyiz sonuçta.
Hepimiz onları uzun yaşayan canlılar olarak bilsek de aslında 50-55 yaşına kadar yaşayabilirler. Fena bir ortalama değil ama neden daha fazla yaşamasınlar değil mi? Sonuçta temizlik görevi görüyorlar doğada.
Kursakları diğer kuşlardan daha geniştir. Onları çok hareketli sansak da , yapılan bir aslında o kadar da hareketli değillerdir. Muhabbet kuşları gibi istediğiniz tiplere girip, değişik sesler çıkartmazlar, asil ve dik bir duruşları vardır.
Akbabaların tüysüz bir baş ve boyunları vardır. Ama bu özellikleri asla tesadüf değildir, çünkü leşle beslenirler ve eğer tüylü kafaları olsaydı kesinlikle parazit kapabilirlerdi. Yani tesadüf diye bir şey yok akbabaların hayatında.
Ortamda bir tehlike hissedince vücut ağırlıklarını hafifletip kolay kaçabilmek için çok ilginç bir şekilde kusuyorlar. Önce fazlalıkları atayım sonra yoluma bakayım der gibiler adeta.
İnsanlığın kıyımına uğramadan, nesilleri tükenmekte olan bu canlıları koruyalım. Çünkü gerçekten de sandığınız kadar zararlı değiller. Sevimli görünüp canımızı yakan bir çok canlıdan ve insanlardan daha samimiler en azından.
Özellikle de türün içerisindeki en tehlike altında olan Küçük Akbabalara sahip çıkalım.