Bi Günü Bi Gününü Tutmayan En İlginç 4 Doksanlar Kalecisi
Doksanların; ne yapmaya çalıştıkları hususunda; ne mensubu oldukları kulüp yöneticilerinin, ne taraftarlarının ne de `spor` kamuoyunun net bir çıkarımda bulunabildiği 4 kalecisi.
1. Hayrettin Demirbaş
Kariyeri her ne kadar seksenlerde başlamış olsa da, Galatasarayda geçirdiği dönemin ikinci yarısında bir efsane halini alan, kredi sistemiyle çalışan bir kaleciydi. Bu ilginç ağabeyimiz, tam kulüpten gönderilme aşamasına gelindiğinde, öyle maçlarda, öyle performanslar sergilerdi ki, o müthiş performansları kendisine 5 ila 10 maç arası bir kredi sağlardı. Aradaki yaklaşık 10 maçlık dilimi, gerek Milli maçlarda spikerlerimize, gerek lig maçlarında taraftarlarına saç baş yoldurtarak geçiren bu sevimli ağabeyimiz, yeniden takımdan kopma raddesine geldiğinde, kredi sistemini devreye sokar, zihinlerde; "Bu gönderilir mi be, yiyor miyor ama, kurtarıyor da Allahsız" minvalinde düşünceler oluşturup, kendine bi 10 maçlık daha tolerans yaratırdı. Velhasılıkelam bu ağabeyimiz, kendi yarattığı bu dahiyane sistematik ile tam 10 sene Galatasarayda forma giymeyi başarmış, "kısfmet" repliğiyle hafızalarımıza kazınmıştır.
2. Fevzi Tuncay
Direklere kafa atmak hususunda yüksek ihtisas sahibi olan bu her daim genç görünümlü talihsiz kalecimiz de kâh as, kâh yedek kaleci olarak yıllarca Beşiktaş'a hizmet etmiş, zerre'i miskal kadar önem arz etmeyen maçlarda, gereksiz ve sinsi devleşmeleriyle as kalecilerden formayı kapmış; yöneticilerde; "Bu sefer düzeldi galiba" intibaını yaratıp dev maçlarda her daim bir çuval inciri berbat ederek makus talihine yenik düşmüştür. Halilagiç'in geri pasını ıskalaması, yarattığı bu sinsi sistematiğin sonu olmuştur.
3. Dumitru Stingaciu
Bu ilginç ağabeyimizin en önemli özelliği; isminin telaffuzunun inanılmaz derecede zevkli oluşu sebebiyle; doksanlarda sokak maçlarının kaleye geçme heveslisi, nadir bulunan ama ilkeli çocuklarının kurtarışlarını yaptıkları esnada tercih ettikleri isim olması. "Stinagçyuuuu." Doksanların, türlü madrabazlıkla kaleyi teslim alma meraklısı kalecilerinin değişik örneklerinden biri olan bu ağabeyimizin olayı ise çok daha farklı. Kümeye oynayan düşük bütçeli takımların, sezon boyunca celladı olan, yediği gollerle illallah ettiren, maddi imkansızlıklardan ötürü bir türlü gönderilip yenisi alınamayan ama sezonun en önemli müsabakasında, belki de şampiyonun belirleneceği kader maçında ölümcül bir performans sergileyen, başkalarının başını yakarak, kapağı büyük takıma atan, inanılmaz çakal bir ağabeyimiz. Sözü uzatmanın manası yok. Bu ağabeyimiz Trabzonspor-Vanspor maçında 20'den fazla yüzde yüzlük golü çıkarıp, Trabzon'u şampiyonluktan eden, kendisi de kapağı dönemin şampiyonluğa oynayan takımı Koaelispor'a atan, inanılmaz hesapların adamı olan bir kaleci ağabeyimizdir.
4. Şanver Göymen
Doksanların; belki de ne yapmaya çalıştığı hususunda fikir dahi yürütülemeyen efsane kalecisi. Altay kulüp başkanının uygunsuz görüntülerine sahip olduğu için mi yıllarca o kaleyi koruyabilmiş anlamakta güçlük çekiyoruz. Beşiktaş'tan bir maçta 8 gol yemek Galatasaray'dan bir sezonda 15, toplamda 40'ın üzerinde gol yemek bilhassa Hagi'den; Orhan Şengürbüzlü Spor Sayfası'na her sezon jenerik değiştirten, inanılmaz tatlı aşırtma goller yemek ama tüm bunlara rağmen bir de bakmışsınız bir maçta 3 penaltı birden kurtarmak gibi değişik özellikleri olan, enteresan bir abimizdir.