Nelson Mandela'nın Atatürk Barış Ödülünü Almamasının 8 Nedeni
5 Aralık 2013 tarihi itibari ile hayata gözlerini yuman Güney Afrika'nın ilk siyahi başkanı Mandela'nın ölümü bütün dünyada ses getirmiş durumda. Bir özgürlük savaşçısı olarak bilinen ve ömrünün çoğunu tutuklu olarak geçiren Nelson Mandela'nın Türkiye ile de bir geçmişe sahip olduğu çoğu kişi tarafından tam olarak bilinmez. Kendisi ülkesinde ikinci sınıf vatandaş olarak görülen siyahilerin özgürlüğe kavuşması konusunda büyük mücadeleleri olduğu için etnik milletlerin hakları konusunda gösterdiği hassasiyet çok açıktır. `Haberself` olarak Mandela'nın Atatürk Barış Ödülünü kabul etmemesinin temel sebeplerini derinlikleri ile araştırdık. Sizlerin de bu haberi okuduktan sonra Mandela'nın haksız olmadığını anlayacağınızı düşünüyoruz.
1. Ezilen Halkların Kahramanı Nelson Mandela
Bir kabile liderinin çocuğu olarak dünyaya gelen Mandela, gençliğinde atıldığı siyasi hayatının merkezine kendi halkının haklarını aramayı koymuştur. Fort Hare University College'de katıldığı bir protesto sırasında okuduğu okuldan uzaklaştırılmış ve baskıcı sistem sayesinde eğitimine ara vermiştir. Türkiye'de özellikle 80 yıllarında üniversite öğrencilerinin siyasi mücadelelerini göze aldığımızda Güney Afrika'da yaşananları anlamak pek zor olmasa gerek. Ama eğitime olan inancını kaybetmeyen Mandela üniversite eğitimini Polislik mesleğini yerine getirirken açıktan bitirerek bir liderin yapması gerekeni yapmıştır.
Ve eğitim konusunda tarihe geçen şu sözü tecrübelerine dayanarak söylemiştir: "Dünyayı değiştirmek için kullanabileceğiniz en güçlü silah eğitimdir."
2. Ülkesinin İlk Siyahi Avukatı Mandela Destek Arayışına Çıkıyor
Açıktan bitirdiği üniversitesi ile birlikte eğitim hayatını noktalandırmış Nelson Mandela artık düşüncelerini de pekiştirmiş durumdadır. Aradığı özgürlüğü, halkının hak ettiği düşündüğü hakları aramak için, baş kaldırışı uluslararası alana taşımak adına harekete geçer.
1962 yılında yola çıkan lider, İngiltere ve Afrika ülkelerine giderek destek arayışlarına başlar. Özellikle Afrika'da bulunan sosyalist ülkelerden destek bulan Mendela ülkesine döndüğünde artık hem para desteği hemde direniş için silah kabiliyetine sahip durumdadır.
3. 1964 Yılında Girdiği Hapishaneden 27 Yıl Sonra Kahraman Olarak Çıktı
27 yıllık hapis yattıktan sonra dünya çapında yapılan baskılara dayanamayan ülke yönetimi tarafından 1990 yılında serbest bırakılan Mandela fazla değil 4 sene sonra ömrünü adadığı ülkesi Güney Afrika'nın başına seçim ile geçmiştir. Bu noktada garip olan ise beyazların da kendisini desteklemesidir.
4. Turgut Özal'ın Günay Afrika İle Kurduğu Ticaret Ağı
Güney Afrika ülkede yaşayan beyaz avrupalılar tarafından yönetilirken ülkede tamamen ırkçı bir politika uygulanmaktaydı. Hatta durum, "beyaz bölge" diye tabelaların asıldığı ve siyahilerin o arsaya, dükkana girememesini sağlayan kanunların varlığına kadar sapıkça denilebilecek bir ileri düzeydeydi. Bu durumda bütün dünya Güney Afrika'nın ırkçı hükümetine amborga uygulamaktaydı. Rahmetli Turgut Özal ise krizi fırsata çevirmek için amborgo altındaki Güney Afrika ile ticarete başlamış, ambargoyu delmiştir. Türkiye'nin imajına ekonomik nedenlerden dolayı siyahiler gözünde zarar vermiştir.
5. Afrika'daki İç Savaş Sürerken Türkiye'nin Silah Ticareti
Mandela ülkesinin başına geçtikten sonra sadece ülkesinin değil tüm Afrika'nın kahramanıdır. Başa geldiği gibi bölgesi ile alakalı bir rapor alır. Bu rapora göre Afrika ülkelerindeki iç savaşlarda kullanılan silahlar bu ülkelere Türkiye tarafından satılmaktadır. Daha doğrusu Türkiye, İsrail yapımı bu silahların satışına aracılık etmektedir.
Duruma barışçıl ve diyalog yoluyla çözüm arayan Mandela Türkiye'ye bir temsilcisini gönderir. Ama temsilcisi havalimanından ülke sınırlarına giremez bile. Dosdoğru ülkesine geri gönderilir
6. Verilen Ödülü Almamasının Nedeni Kesinlikle Atatürk Değildir
Halkının her kesimini kabullenen Atatürk hiçbir zaman ülkesinde var olan diğer milletleri görmemezlikten, onları itelemekten yana olmadı. Aksine doğu bölgeleri, karadeniz bölgesi gibi Osmanlı zamanında gelişmemiş farklı etnisitiye sahip vatandaşlarının eğitimi için büyük altyapılar geliştirdi. Fakat Atatürk sonrasındaki yıllarda, ülke rejimini faşizanlığa taşıyan halkına hem dini, hem siyasi hem de etnik politikaların yanlışlığı konusunda taşıyanların yanlış politikaları hafızalarda derin yaralar bıraktı.
7. Mendela'nın Partisi Atatürk Hakkında Açıklama yapmıştır.
Yaptıkları duyuruda açıkça Atatürk'ü hedef alarak aşağıdakileri söyleyen AFRICAN NATIONAL CONGRESS kamuoyunu gerektiği şekilde bilgilendirmiştir.
12 May 1992
The African National Congress is aware of the announcement by the Government of Turkey that the Ataturk Award will be presented to ANC President on 19 May.
Nelson Mandela has spent his whole life in the service of democracy, human rights and freedom from oppression.
The ANC wishes to state quite categorically that Mr Mandela has not accepted the Ataturk Award, and has no plans to visit Turkey. The ANCs attitude does not reflect any negative view of Kemal Ataturk, the reformer and founder of modern Turkey.
Issued by:
The Department of Information and Publicity
http://www.anc.org.za/show.php?id=8472
Özet Olarak:
Mandela bütün ömrünü insan hakları ve özgürlükler hakkında mücadele ile geçirmiş bir insandır. Türkiye'nin şuan ki siyasi tavırlarının hatalı olduğunu düşünen Mandela'nın Atatürk ile alakalı olumsuz bir düşüncesi yoktur. Aksine Atatürk reformlar yapmış ve modern Türkiye'yi kurmuştur.
8. Sonuç Olarak Mandela'nın Türkiye'ye Bakış Açısı Algılandığı Gibi Değildir
Hatta durum aslına bakarsanız o kadar ironiktir ki, Kürtlerin haklarını savunan Nelson Mandela, yine bir Kürt olan ve Türkiye'nin başında bulunan bir siyasetçi yüzünden ülkemize mesafeli kalmıştır. Yine aynı sebepten Atatürk Barış Ödülünü almayı zamanında reddetmiştir.